Yaşamım ve hobilerim

Natural History Museum

Bu yazı tarafından 21 Haz 2012 tarihinde Mekanlar, Yaşam bölümünde yayınlandı. 0 yorum aldı ve 706 defa okundu.

Bu müzenin geçmişi, İngiliz Hükümeti tarafından 18 yüzyıl başlarında Sir Hans Sloane’ dan satın alınan koleksiyona dayanır. O dönemde koleksiyon, British Museum’ a ait olan binaya yerleştirilmiş. Bu koleksiyon müze personelinin umursamazlığı ve bilgisizliği nedeniyle yıllar içinde yok olmuş, fakat yine de doğa tarihi konusundaki bir bölüme ilham vermeye yaramıştır.

British Museum’ a bağlı olarak gelişen “Natural History” (doğa tarihi) bölümü artık ayrı bir bina gerektirecek noktaya geldiğinde South Kensington’ da bulunan arazi satın alınmış ve müze tasarımı için bir yarışma düzenlenmiş. Binanın yapımına 1873 yılında başlanmış ve 1880’ de tamamlanmış. Açılış 1881’ de yapılmış ama taşınma işlemi 1883’ e kadar devam etmiş. Binanın ana ekseni Imperial College’ ın kulesi, Royal Albert Hall ve Albert Anıtı ile aynı hizada yapılmış. Tüm bu yapılar birarada anıldığında Albertopolis olarak adlandırılıyormuş.

[nrelate-related]

Açılıştan sonra bile bu müze resmi olarak British Museum’ un bir parçası olarak kalmış. Müzeye bağımsız statü kazandırmak için, 1866 yılında Darwin, Wallace, Huxley ve önemli kurumların imzalarıyla yetkili makamlara dilekçeler verilmiş ama 1963’ e kadar sonuç alınamamış. O tarihte bile yönetim olarak ayrılmasına rağmen ismi hala “British Museum (Natural History)” olarak kalmış. Müze bugünkü ismini ancak 1992 yılında alabilmiş.

Sadece binayı içerden görmek için bile girilmesi gereken bir müze burası. Yapının haşmetinden kurtulup müzeye yoğunlaşacak hale gelince, müzenin 4 ana renkle bölümlendiğini göreceksiniz: Turuncu, Yeşil, Mavi ve Kırmızı. Kırmızı bölümlerde gezegenimizin oluşumunu, volkanlar ve depremleri gibi doğa olaylarını anlatılor. Yeşil bölümler dünyanın ekolojisini anlatıyor. Aynı zamanda dünyayı şekillendiren meteorlar da bu bölümde anlatılıyor. Mavi bölümler dinozorlar çağını anlatıyor. Dev memelileri ve insan vücudunu da burada görebilirsiniz. Son olarak Turuncu bölüm de Darwin ve çalışmaları üzerine bilgi veriyor.

Bütün bunları hızlıca gezmek için en azından 3 saat gerektiğini bilin ve daha çok ilginizi çeken bölümleri önce gezin. Darwin’ e ayrılmış olan Turuncu bölüm bende biraz hayal kırıklığı yarattı. Darwin’ in anavatanında üstüne üstlük kendi adına ayrılmış bir sergide çok daha detaylı anlatılmasını beklerdim. Defterleri, çalışmaları, hayatı gibi konular beklerken daha çok öğrenciler için hazırlanmış bol yürümeli, az sergili bir bölümle karşılaştım. Belki de bu bölümün aktif olarak araştırmacılarla kullanılan bir bölüm olmasının etkisi olabilir. Gezmeye karar verirken bu notumu aklınızda bulundurun.

 

Geriye kalan bölümlerden en ilgimi çekici olanı dinozorların anlatıldığı bölüm. Burada da şöyle bir uyarı yapayım. Yanınızda çocuk varsa ve bu çocuk bağımsız olarak hareket edebilen ama kendi kendine doğru kararları veremeyecek bir yaştaysa bu bölümdeki benzerlerinin arasında kaybolmaması için önlem alın. Ebeveyn olarak alışık olabilirsiniz ama bu bölüm (Science Museum’la beraber) Londra’nın açık ara en gürültülü yeri.

 

Sergilerle ilgili de şunu söyleyebilirim. Daha önce Berlin’deki müzeler için amaçlardan önemli bir tanesinin de çocukların eğitimi olduğunu söylemiştim. Bu konu Londra’ da daha fazla hissediliyor. Hatta bazı bölümlerde fazlaya bile kaçılmış gibi geldi bana. Kendinizi bir ilköğretim okulunun interaktif sınıfında hissettiğiniz olmuyor değil. Ama bunun iyi tarafları da olabilir. Bulunduğu yerde başını, boynunu kuyruğunu ve gözlerini hareket ettirip izleyicilere sert bakışlar fırlatan gerçek boyutlu bir T-Rex görebilirsiniz.

National History Museum’ dan çıkmadan önce, Darwin heykelinin bulunduğu merdivenleri çıkın ve karşınıza çıkan koridoru sonuna kadar takip edin. Öncelikle binayı incelemek ve daha sonra koridorun sonunda bulunan mineroloji bölümünü kaçırmamak için yapın bunu. Mineroloji bölümünün sonunda ise Londra’nın halka açık olarak bulunan en büyük hazinesi olduğunu unutmayın.

 

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir