Yaşamım ve hobilerim

Bamberg

Bu yazı tarafından 5 Tem 2012 tarihinde Geziler, Yaşam bölümünde yayınlandı. 1 yorum aldı ve 1.252 defa okundu.

Bamberg, tarihin nazik davrandığı bir şehir. 19. yüzyılın hemen başına kadar, Kutsal Roma İmparatorluğu’ na bağlı bağımsız bir Prens-Piskoposluk bölgesinin başkentiymiş. 30 Yıl Savaşları’ nda İsveç tarafından iki kere işgal edildiyse de, diğer şehirlerle aynı kaderi paylaşmamış ve sağlam kalmış. 2. Dünya Savaşı’ nda mucize bir kez daha gerçekleşmiş ve hasar almadan savaş bitmiş. Bu sayede ta Orta Çağlardan gelen yapısını hala koruyabilmiş ve masal kitaplarından çıkmış bir şehir görüntüsünde.

2012 yılı Mart Ayı’ nda Nürnberg’ de bir kaç gün geçirme şansım oldu ve oradayken yapmak istediğim şeyler arasında Bamberg gezisi vardı. Ne yazık ki 6 – 7 saat ayırabildim ama bu muhteşem masal kentini görmüş olmak bile yetti.

Bamberg’ e arabayla geldik ve göz kararı merkeze yaklaştıktan sonra arabadan kurtulduk. Şehir, ortasından geçen iki kanaldan dolayı üçe bölünmüştür. Özellikle gezilemesi gereken bölüm iki kanal arasında kalan Inselstadt ve Batı’ da yer alan Bergstadt dır. Biz de yürüyerek o taraflara yöneldik. He zaman yaptığımın aksine haritadan hiç faydalanmadan, sadece gitmek istediğim ana istikamete sadık kalacak şekilde, sokaklarda rastgele yürümeyi tercih ettik.

[nrelate-related]

Neues Rathaus tarafından merkeze doğru yürümeye başladık. Bu bina, artık kullanılmayan ve kesinlikle görülmesi gereken eski belediye binası yeterli gelmeyince yapılmış. Biraz ilerisinde yer alan Naturkunde Museum (Doğa Tarihi Müzesi) ismiyle çok ilgimi çekse bile bu gezide vakit ayırma şansım yok. O yüzden yanından geçerek yolumuza devam ettik. Kanala yaklaştıkça rotamızı Altes Rathaus olarak düzelttik.

Altes Rathaus belki de tüm Almanya’ nın en enteresan binasıdır. Binanın yapılacağı yer ile ilgili Piskopos ile şehir halkı arasında görüş ayrılığı çıkmış ve Piskopos yer bağışlamayı reddetmiş. Bunun üzerine inatçı ve yaratıcı şehir halkı, binayı nehrin ortasına yapmışlar. 1440 yılında yapılan bina 1668’ de genişletilmiş ve 1700’ li yılların ortasında freskler ve diğer süslemeler yapılmış. Etrafında kafeler ve ilgimi çeken bir iki sahaf buldum. Rathaus’ un dışını gördükten sonra içini de gezebilirsiniz, artık müze olarak kullanılıyor.

Rathaus çevresinden ayrıldıktan sonra, yine haritasız olarak etrefta dolaşmaya başladık. Bamberg’ de güzel olan tek bir bina ya da bir yer değil; şehir bir bütün olarak güzel. O yüzden de sadece sokaklarda dolaşmak gibi basit bir eylemle bu güzelliği görebiliyorsunuz. Yok o turmuş, bu geziymiş; yılın şu dönemiymiş gibi düşünmenize gerek yok. Fırsatınız olduğunda buraya gelin ve bir ortaçağ kasabasını yaşayın.

One Comment

Join the conversation and post a comment.

  1. anne

    çok güzel bir şehirmiş,görmek isterim

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir