Hi-fi sisteminde yer alan ön yükselteçler, sistemin beynidir ve çok düşünülerek seçilmelidir. Çünkü bu cihaz evinizdeki orkestra şefi olacaktır, diğer cihasları sizin için yönetecetir; yani müzik zevklerinizin örtüşmesi gerekmektedir. Bu anlamda şunu söyleyebilirim ki, Counterpoint sesini gerçekten seviyorum. Ne fazla sıcak ne de fazla saydam. Bu yüzden ön yükselteç seçiminde fazla zorlanmadım.
[nrelate-related]
Bu cihaz, plakların en popüler müzik ortamı olan yıllarda yapılmıştır. O yıllarda ticari ürünler tasarlanırken parça masrafları, petrol fiyatları, Euro/Dolar oranı gözönünde bulundurulmadan tasarım yapılıyordu. Evet, günümüzde teknoloji, tasarımcılara daha fazla imkan tanıyor ve bazı bileşenler teknolojik gelişmelerden olumlu etkileniyor. Ama yine de eski dönemlerde daha iyi olan bileşenler ve tasarımcılar mevcut.
Araştırmama başladığımda listemde Audio Research Corporation SP 10 ve SP 11, Audible Illusions Modulus II ve III, Counterpoint SA-5.1 ve 3.1 gibi eski cihazlar ve Manley, Coincident ve Aesthetix gibi modern markaların ürünleri vardı. Sizinde bildiğiniz gibi Türkiye’ de bu ürünleri bulmak kolay değil. Ben de beklemeye ve satış sitelerini takip etmeye başladım. Ne yazık ki hiçbirini kontrollü bir ortamda karşılaştırma şansım olmadı çünkü SET sistemime, Coincident Super Eclipse hoparlörden sonra ikinci bileşenimi alıyordum. İnternetteki bazı yorumcular gibi ekiplanları farklı sistemlerle dinleyip karşılaştırma yapabilecek bir kulağa sahip değilim. Ben bir ekipman hakkında net fikre sahip olabilmek için aynı sistemde aynı kablolarla karşılaştırmalıyım. Bu durumda ön yükselteç seçiminde yalnızdım.
Kullanılan lambalar, ön yükselteçlerin karakterini oldukça fazla etkiliyor, bu bir gerçektir. Zaman içinde farkettim ki 6922 lambalarını seviyorum. Benim için ve müzik zevkim için çok uygun görünüyorlar. Ne çok sertler ne de fazla sıcaklar, ya da bazı lambalar gibi fazla şeffaf. Counterpointlere yönelmemin bir sebebi de lamba tercihidir; 6DJ8 lambalar kullanıyorlar. Ve piyasada gerçekten iyi 6DJ8 lambalar bulunuyor.
Bir gün, Counterpoint aradığımı bilen ve bir hi-fi forumundan tanıdığım bir üye, kendi Sa-5.1 ön yükseltecini dinlemeyi önerdi. Henüz tanışmamış olduğumuz için bu oldukça cömert bir teklifti benim için; ve geri çevirmek için de fazla iyiydi. Böylece tanıştık ve cihazı evime getirdik. Sonra o gitti ve hem Counterpoint hem de beraberinde getirdiği Cary CAD 572 bende kaldı. O haftasonu hem arkadaşımın Cary’ si ile hem de benim o dönem kullandığım stereo katı hal güç yükseltecim olan Rega Maia 3 ile yoğun bir dinleme yaptım.
Dinleme testinde Counterpoint SA-5.1, nacizane bir katı hal tümleşik yükselteci olan bir Rega Mira 3’ ün yerine geçmişti. Bu ikisinin “oldukça” farklı kulvanlarda olduğunu söylemek gerekir. O haftasonundan sonra aradığımın bu yükselteç olduğuna emin oldum. Dürüstçe söylemek gerekirse listemde olan diğer yükseltiçleri dinlemenin belki de yıllar alacağını biliyordum. Counterpoint istediğim herşeyi verdiğine göre neden sonu belirsiz bir kontrolsüz-deneme sürecine gireyim ki.
Kararımı verince SA-5.1 aramaya başladım. Sonra şans eseri Türkiye’ de karşıma bir SA-3.1 çıktı. SA-3 1982’ de; SA-5 ise 1985’ de tasarlandı. Belli ki Michael Elliott SA-5’ i tasarlarken SA-3 tasarımından kopya çekmiş. Her ikisi de 1986 yılında, otomatik ses kısma devresinin eklenmesiyle “nokta bir” seviyesine yükseltilmiş. Her iki yükselteç de aynı lambalı sinyal devrelerini içeriyor. O zamanlardan beri elektronik devrelerinde yeni gelişmeler olmadığı için bu iki yükselteci “eski” diye nitelemek yanlış olur.
Pek çok konuda bu ikisi yanı fono ve hat tasarımına sahiptir. Bu iki yükselteç arasındaki en önemli iki fark SA-5 hat seviyesi için iki adet lamba kullanırken SA-3’de her iki kanalında kullandığı sadece bir lamba bulunur. Diğer bir önemli ve sese daha fazla etki eden, fark ise SA-5 güç kaynağında lambalı regülatör kullanırken; SA-3 katıhal bir regülatör kullanır. Bu benzerlikten dolayı SA-3.1 ile de mutlu olabileceğimi düşündüm ve satıca e-posta yolladım. Ama bir mucize oldu ve bana cihazın daha satıldığını söyledi. Aksi halde o SA-3.1’ i alırdım ve SA-5.1 ile neler kaçırdığımı hiç bilemezdim.
Sonrasında Audiogon ve diğer internet ortamlarında araştırma yaparak yurt dışında da olsa bir cihaz bulmaya çalıştım. İki ay kadar sonra ikinci bir mucize gerçekleşti ve SA-5.1’ ini bana ödünç veren arkadaşım cihazını satmayı düşündüğünü söyledi. Bu konuşmadan sonra zaman hızlandı ve bir kaç ay içerisinde mükemmel bir Counterpoint SA-5.1 sahibi oldum.
Bu cihaza Michael Elliott tarafından “Premium” fono katı geliştirmesi ve “Standart” hat seviyesi geliştirmesi uygulanmış. Yani hemen hemen bütün hat ve fono katı bileşenleri güncel ve üst seviye bileşenlerle değiştirilmiş ve devrelere gerekli müdahaleler de bulunulmuş. Elliott ayrıca bazı girişlere ve ana çıkışlara daha kaliteli RCA bağlantıları kullanmış. Daha fazla sadakat içinse, fono katındaki düşük kazanç girişini ve denge düzenliyici iptal etmiştir. Bugünlerdeki sloganına “Esneklik eklendiğinde gelen karışıklığın sese olumsuz etkisi olmaktadır” bende nacizane katılıyorum.
Arkadaşım bu cihazı Amerika’ dan satın almış ve Türkiye’ ye yollatmış. Cihaz buraya geldiğinde biraz gürültü varmış (muhtemelen kargolamadan kaynaklanan) ve Mete Kuzer’ e bakım yaptırmış. Kuzer bu gürültüyü yoketmiş ve 110V – 220V dönüşümünü gerçekleştirmiş. Ayrıca ses modülünü de bir Alps modül ile değiştirmiş.
Bildiğiniz gibi lambalı bir ön yükseltecin lambları son derece önemlidir. Kullanılan lambalar tüm yükseltecin karakterini değiştirebilirler o yüzden dikkatli seçilmelidirler. Biraz araştırmadan sonra fono katında Telefunken 6922 E88CC Gold Pins ve hat katında Amperex 7308 E188CC Gold Pins kullanıyorum. Ayrıca “Rectifier” denen düzeltici lambası olarak da C8 tipi 6CA4 tipi lamba kullanıyorum.
Cihaz benim için olağanüstü kalitede ama yine de bunda bonrası için güç katında iyileştirmeler düşünüyorum. Asıl amacım 20 yaşındaki kapasitörleri yenilemek, ses de iyileşme olursa da bu kazancım olacak. Bunun dışında Plitron transförmatör kullanmayı ve Hi-Fi Tuning Supreme sigorta takmayı düşünüyorum.
Son yorumlar