Friedrich Schiller, 1785 yılında Leipzig yakınındaki Gohlis köyünde, An der Freude “Neşe Üzerine Lirik Deyiş”i besteledi. Bu, umutsuz bir aşk macerası ve Mannheim’da aşırı yoksulluk içinde geçen bir kışın ardından onu kaplayan ruhani özgürlüğe bir şükran şarkısıydı:
Neşe, Tanrıların parlak kıvılcımı
Elysium’un kızı, cennet varlığı
Ateşle sarhoş olduk
Senin kutsal tapınağın
Büyün tekrar birleştirmekte
Uzlaşımın böldüğünü
Tüm insanlar kardeş olacak
Yumuşak kanatlarının yayıldığı yerde
Kucaklaşın, milyonlar!
Bu öpücük tüm dünya için
Kardeşler, yıldızlı gökkubbenin üstünde
Sevgili bir baba yaşamalı
Genç Beethoven yedi yıl sonra lirik deyişi müziğe dökme niyetini açıkça belirtti. Bunun hakkında otuz yıldan fazla bir süre düşünecekti. 1817’de görkemli bir “Alman Senfonisi” fikrini tasarladı. Bunun koro tarafından söylenen bir finalle son bulabileceğini düşündü. Adagio’da metin bir Yunan miti, Allegro’daysa bir Baküs bayramı olacaktı. Ancak 1823’de Lirik Deyiş’e döndü.
R minör 9. Senfoni, entelektüel buluş ve duygusal cesaretin doruklarına ulaşacaktı. Kısa, fısıldayan bir prologtan sonra ilk muvman, 9. Senfoninin alçalan akortunu birlikte çalan orkestranın olağanüstü çınlamasıyla başlamaktadır. Tutkulu R majör anahtarında, trompetler anahtarında tekrarlanan en basit, fakat tüm senfonik melodilerin en güçlüsü olmuştur. Elli altı notalık dizide, ardışık olmayan sadece üç nota vardır. Beethoven’ın Schiller’in şiirini yeniden düzenlenmesini taşıyacak olan ton buydu.
Beethoven her zaman bir deha olarak görüldü. Ölümünden bir buçuk yüzyıl sonra, An der Freude’nin icrası Avrupa Topluluğu’nun resmi marşı olarak uyarlandı. İnsanlığın evrensel kardeşliğini kutlayan sözler, ulusçuluk öncesi devri, ulusçuluk sonrası bir devre bağladı. Melodinin, iki dünya savaşının kakofonik yaygarasından ortaya çıkan bir kıtanın ateşli umutlarına uyduğu düşünülmüştü.
Son yorumlar