Yaşamım ve hobilerim

Kaktüs

Kaktüsler – Nasıl?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Kaktüsler – Nasıl?

Kaktüsler değişik çevre koşullarında yaşar ve başarılı olabilmek için bu habitatlarda görülen koşulları taklit etmek gerekir. Kaktüsler çoğu koşula dayanabilseler de yine de bazı türlerde daha dikkatli olmak gerekir. Örneğin, kaktüsler uzun süreli kuraklığa karşı dayanıklıdır ve köklerinin sürekli nemli olmaması gerekir. Buna ilaveten pek çok kaktüs, sukkulent gövdelerinde su tutma yeteneğine sahiptir. Su tuttukça gövde dirileşir ve şişer. Suyla...

Devamı

Kaktüsler – Neden?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Kaktüsler – Neden?

Neden? Neden botanikle ilgili olan, bitki yaşamını gönülden seven bir insan birazdan göreceğiniz gibi bu bitkilerin yiyecek olma özelliğinden, parçalanıp boya yapılmasından bahseder ki? 40000 yıl kadar önce (Kolomp’ tan çok önce!) Asya üzerinden Kuzey Amerika’ya geçen insan ırkı, bu yeni kıtada çok değişik hayvan ve bitki türleriyle karşılaştılar. Bu insanlar, yüzyıllar boyunca doğuya ve güneye doğru ilerledikçe daha kurak alanlarla karşılaştılar....

Devamı

Kaktüsler – Nerede?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 2 yorum

Kaktüsler – Nerede?

Bir iki tür kaktüs haricindeki tüm türler Yeni Dünya’ya aittir. Cactaceae, 56º kuzey paraleliyle 50º güney paraleli arasındaki geniş coğrafyada görülür. Doğu-Batı doğrultusunda ise, kıtanın batı kıyısından 1000 km uzaktaki Galapagos Adalarına; doğu kıyısında ise 400 km doğusundaki çeşitli Brezilya adalarına kadar uzanan (ve elbette kıtanın batı ucundan doğu ucuna kadar) bölgede bulunurlar. Dünyanın bunun dışındaki bölgelerinde bulunan kaktüsler (ki...

Devamı

Kaktüsler – Ne Zaman?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Kaktüslerin orijinlerini belirlemek için fosil kayıtlarını incelemek faydalı olmaz çünkü kaktüslerin fosilleri bulunamamıştır. Fakat morfolojik ve coğrafik çalışmalar, kaktüslerin bulunduğu bölgeleri ve tarihsel kökeni hakkında bilgi vermektedir. Kaktüslerin tarihsel kökeni o kadar eskiye dayanır ki, levha tektoniğinden, kıtasal sürüklenmeden yani dünyanın bildiğimiz gibi olmadığı dönemlerinden bahsetmek gerekir. Botanikçilerin ilgisini çekme potansiyeli az...

Devamı

Kaktüsler – Ne?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 1 yorum

Kaktüsler – Ne?

Sukkulentlik, bitkinin su saklayabilme kabiliyetini belirten ve latince succus (su, sıvı) kökünden türetilmiş bir kelimedir. Kaktüsler, gövdelerinde su depolayabilen sukkulent bitkilerdir. Aloe veya Agave gibi diğer bitkiler yapraklarında su depolar. Gövde Çoğu kaktüs asıl olarak bir gövdeden oluştuğuna göre ve binden fazla kaktüs türü olduğuna göre çok değişik gövde tipleriyle karşılaşmayı bekleyebiliriz. Opuntia’ ların bazı türleri gibi pürüzsüz...

Devamı

Kaktüsler – Kim?

Bu tarafından 31 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Kendini medeniyetle özleştiren Avrupalıların kıtaya ayak basmasından çok daha önce Amerika’nın yerlileri kaktüsleri çeşitli amaçlar için yetiştirip kullanmaktaydı. Ne yazık ki bu bilginin çoğu, İspanyol işgalcilerin bu kültürleri yok etmesindeki aşırılık sırasında kayboldu. Kurtulan pek az bilginin bir kısmı Meksika dolaylarında yaşayan bazı kapalı kültürlerden; bir kısmı da keşiften hemen sonra yayınlanan kitaplardan sağlanmıştır. Belki de bu...

Devamı

Bilimsel Adlandırma

Bu tarafından 28 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Bilimsel isimler bir cins adı ve bir tür adı içeir. (Protomelas fenestratus) Bu isimlerden cins adı daima büyük harfle ve tür adı daima küçük harfle yazılır. Bilimsel olark kesin tanımlanamamış balıklara bilimsel isim verilene kadar geçici bir isim verilir. Genellikle cins adını belirleyebilmek mümkün olur ve bu durumda sadece bir tür adı belirlemek gerekir. Bunun bir bilimsel isim olmadığını belli etmek için, geçici ya da ticari isim, tırnak içinde ve italik...

Devamı

Topraktaki Demir Mineralleri

Bu tarafından 26 Oca 2012 bölümünde yayınlandı. 0 yorum

Ölmekte olan bir yıldızın merkezindeki olağanüstü sıcaklıklarda, en temel element olan hidrojenin helyuma dönüşmesiyle başlayan bir sentez sürer. Bu sentez sırasında ısı gitgide artar ve ısı arttıkça daha ağır elementler oluşmaya devam eder. Sonunda, bir dizi nükleer tepkime sonucunda, gittikçe ağır çekirdeklerin kaynaşması sonucu yıldızın merkezi demire dönüşür. Demir elementlerin en kısırıdır. Ne başka atom çekirdekleriyle kaynaşarak ne de daha...

Devamı