Yaşamım ve hobilerim

Lens

Bu yazı tarafından 30 Oca 2012 tarihinde Fotoğraf, Teknik bölümünde yayınlandı. 0 yorum aldı ve 803 defa okundu.

Bilindiği gibi insanın görme mekanizması şu şekilde işler: Göze gelen ışığın sebep olduğu elektriksel akımlar beyine iletilir ve beyinde görülen resim oluşur. Tüm insanlarda bu işlev bu şekilde çalışırken sadece fotoğrafçılarda durum farklıdır. Fotoğrafçılarda, beyinde bir kare oluşur ve gözleri aracılığıyla o kareyi arar, bulana kadar da rahat edemez. Beynimiz özgür ve yaratıcı olduğundan yarattığı iki kare birbirinden tamamen farklı olabilir. Bu durumda gözümüzle o kareleri bulsak bile, filme (ya da sayısal algılayıcıya) o görüntüyü yansıtabilmek için değişik özellikteki lenslere ihtiyacımız olacaktır.

35mm fotoğraf gövdelerinin en büyük gücü, lenslerin kolaylıkla değiştirilebilmesinden gelir. Dünyayı tek bir odak uzunluğundan görme zorunluluğu yerine, gövdenin ucundaki lensi değiştirerek dünyaya faklı bir şekilde bakabiliriz. Böylece, özgür beynimizin yarattığı kareleri fotoğraf olarak çekebiliriz.

Fotoğrafçının en büyük gücü, onu sanatçı yapan şey, görsel karmaşadan bir düzen yaratmaktır. Fotoğrafçı hayatı zaten herkesin gördüğü gibi görürse yaptığı sanat olmaz. Fotoğrafçı, o fotoğrafla anlatmak istediği konuyu ön plana çıkarabilmelidir. Gerektiğinde konuyu karede tek başına izole edip, gerektiğinde konuya kendini hissettirmeden fotoğrafı çekebilmelidir. Bu yüzden değiştirilebilir lensler fotoğrafçı için çok önemlidir.

[nrelate-related]

Temel fotoğrafçılık bilgilerini diğer bölümlerde vermiş olsam da, biliyorum ki pek çok kimse bu bilgileri okumadan doğrudan donanım değerlendirmelerini okuyacaktır. O yüzden bu bilgilerin gerekli kısımlarını burada tekrarlamayı uygun buluyorum. Ekipman meraklıları için ikinci bir fırsat yaratmış olurum böylece.

Odak Uzunluğu

Odak uzunluğunun tanımı şöyledir: lens sonsuza odaklanmışken, lensin optik merkeziyle film ekseni arasındaki mesafedir. Lenslerin adındaki ifade, bu mesafenin milimetre cinsinden ifade edilmesinden gelir. Genel kabule göre, 50 mm civarındaki lenslerin odak uzunluğuna “normal” denir. Diğer lensler de bu odak uzunluğuna göre sınıflandırılır. Odak uzunluğu 50 mm’ den fazla olan lenslere telefoto lens; az olan lenslere ise geniş açı lens denir.

Odak uzunluğunun fotoğrafçıyı asıl ilgilendiren etkisi görüş açısını doğrudan etkilemesidir. Bakış açısı, karşınızda duran manzaranın kaç derecelik açısını fotoğraf karesinde göreceğinizi belirtir. Örneğin 20 mm lenste bakış açısı 68 dereceyken; 200 mm’ lik lenste bakış açısı 7.7 derecedir. Görüldüğü gibi odak uzunluğu arttıkça bakış açısı daralmaktadır.

Bakış açısı değiştikçe değişen başka bir büyüklük ise, konunun film (ya da sayısal algılayıcı) üzerine yansıyan boyutudur. Düşünmesi çok da zor olmayan bir konu olsa da, açıklama yapmadan geçmeyelim. Film karesinin uzun kenarının 36 mm gibi sabit bir büyüklük olduğunu biliyoruz. Geniş açı lensler daha büyük bir alanı bu sabit büyüklüğe sığdırırken mecburen cisimleri ufaltırlar. Oysa tele objektifler gördükleri dar açıyı, yani daha az alanı fotoğraf karesine sığdırırlar. Dolayısıyla odaklandığınız konu daha büyük olarak filme yansır. Odak uzunlukla konu büyüklüğü arasında doğrusal ilişki vardır. Sözgelimi, 50 mm’ lik lens bir arabayı film karesi üzerine 10mm uzunluğunda yansıtıyorsa; 100 mm’ lik lens aynı mesafeden aynı arabayı 20mm olarak yansıtır.

Lensin Hızı

Bu lafı duyunca netleme hızından bahsetmediğimi bilen azınlıktansanız, bu bölümü okumak yerine dışarı çıkıp fotoğraf çekmeyi tercih edebilirsiniz. Aslına bakarsanız aynı tavsiye, bahsedilen kapsamdaki çoğunluk için de geçerlidir. Okunacak hiç bir yazı, fotoğraf çekmek kadar sizin fotoğrafçılığınızı geliştiremez. Yine de yazıyı inatla takip etmek isteyenler için bu konuyla ilgili bilgi vermekte fayda var.

Lensin hızı, onun en büyük diyafram açıklığına verilen isimdir. Bu tanımı verdikten sonra açıklanması gereken tanımlara diyafram da eklendi. Diyafram, lens içerisinden ışığın geçebildiği en büyük açıklığı tarifler. Daha fazla ışık geçiren lensler daha hızlıdır. Anlatmaya devam ettikçe konu biraz daha karışacağı için öncelikle bu konuyu iyice aydınlatmak gerekiyor.

Fotoğraf, ışıkla resim yapabilme sanatıdır. Bilindiği gibi (ya da biliyormuş gibi davranıp şimdi öğrenildiği gibi) ışığı kontrol eden iki parametre vardır. Bunlar diyafram (İngilizce’de aperture) ve enstantane hızı (İngilizce’de shutter speed). Eğer, diyafram açıklığı büyükse (dikkat edin büyük f değeri demiyorum) filmin yanmaması için pozlama süresini kısa tutmak gerekir. Yani yüksek enstantane hızı seçilir. Durumu açıklamak için fırın ve kek örneğini vereyim. Eğer fırını yüksek sıcaklığa ayarladıysanız (yani sıcaklık üreten devreleri tümüyle açtıysanız, yani büyük diyafram açıklığı) pişirme süresini kısa tutmalısınız (yani yüksek enstantane hızı). Fakat sıcaklık yüksek değilse pişirme süresi daha uzun sürebilir.

Lens Hızı kavramına geri dönersek, fırındı, enstantaneydi derken sizi neden bu kadar uğraştırdığımı göreceksiniz. Yukarıdaki tanımlardan gördüğünüz üzere, büyük diyafram açıklığına sahip lenslere Hızlı Lens denir diyebiliriz.

Lens hızının, odak uzunluğundan bağımsız ve bağımlı olduğu birer konu vardır. Bağımsız olduğu konu, aynı diyafram değerinde film üzerine düşen ışık değeri aynıdır. Yani, f/4’e ayarlanmış bir 50 mm, bir 200 mm ve bir 600 mm lensten geçip film üzerine düşen ışık miktarı aynıdır. Lens hızının odak uzunluğuna bağımlı olduğu konu ise lens hızından bahsederken odak uzunluğunun önemli olmasıdır. Sözgelimi, 50mm f/2 lensi pekte etkileyici hızda bir lens değilken; 100mm f/2 lensi gerçekten hızlı bir lenstir. 200mm f/2 lensi ise inanılmaz hızlı bir lenstir.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir