Tele Lensler sahip oldukları büyük odak uzunluğundan dolayı dar görüş açısına sahip olan lenslerdir. 80 mm’ nin üzerindeki lensler bu kategoriye girer. Bazen, 80-200 mm arasındaki lensler kısa tele; 200 mm’nin üzerindeki lensler uzun tele olarak adlandırılır. Kullanım amaçlarını düşünürsek bu alt kategorileme, geniş açı lenslerin alt kategorilemesinden daha gereklidir. Ama yine de düzenlemeyi basit tutma adına tek bir başlıkta incelemek tercih edilecektir.
Uzun odak uzunluklu lensler, bir cismi bulunduğu ortamdan ayırmak ya da bir canlıyı rahatsız etmeden fotoğrafını çekebilmek için gereklidir. Genellikle manzara fotoğrafı çekmek için geniş açı lenslerin ideal olduğu düşünülür ama özellikle 80-200mm arasındaki tele lensler de manzara fotoğrafçılığında çok kullanılır. Küçük bir doğa parçasını çevresinden ayırmak (ki bu güzel bir çiçek topluluğu olabilir) hoş sonuçlar verir. 300mm’den uzun odak uzunluğu ise ağırlıklı olarak spor ve vahşi yaşam fotoğrafçılığında kullanılır.
Hangi odak uzunluğuna ihtiyacımız olduğunu belirlemek için 3 konuda karara varmamız gerekir: Harcayabileceğimiz para, fotoğraflamak istediğiniz konular, çalıştığınız ortamda bu lensi nasıl taşıyacağınız. Hemen belirtmek gerekir ki, tele lensler söz konusu olduğunda ucuz, kaliteli ve hafif bir lens söz konusu değildir. Kaliteli lensler fotoğraf çantanızı ağırlaştırırken cüzdanınızın hafiflemesine yol açtığı için dengeleyici etkiden bahsedebiliriz!
[nrelate-related]
Harcayacağınız para konusunda tamamen kendi başınıza olduğunuzdan o maddeyi derhal geçiyorum. Bütçe söz konusu olmadığında kalan maddelerden en önemlisi, fotoğraflamak istediğiniz konulardır. Spor, vahşi yaşam gibi özel amaçlar için istemiyorsanız, listenizdeki ilk seçenek 70/80-200mm f/2.8 lens olmalı. Her fotoğraf markasının bu odak uzunluğunda bir lensi mutlaka var ve bu lensler genellikle o markanın en iyi lensleri arasında yer alıyor. Eğer daha az para ödeyip daha az ağırlık taşıyayım diyorsanız, 180mm f/2.8 ya da 200mm f/4 gibi lensler sizin için idealdir. Amacınız sokak fotoğrafçılığıysa, değişken lensin kompozisyona katkısı büyük olacaktır, öte yandan bu lens 180mm f/2.8’ den hayli büyük olduğu için hem ağırdır hem de çok dikkat çeker. Bazen fotoğrafçının bunu da düşünmesi gerekir.
Eğer vahşi yaşamla kıyısından bucağından ilgiliyseniz o zaman tercih etmeniz gereken en küçük odak uzunluk 300mm’den başlar. Hatta daha ciddi işler için 400mm ve yukarısı gerekir. Örneğin, 400mm f/2.8, 500mm f/4, 600mm f/4 gibi lensler ürün listesinde yer alan ama şanslı faniler dışında kullanıcısı olmayan lenslerdir. Bu konu apayrı bir uzmanlık olduğundan bu web sitesinin kapsamı dışında bırakmama kimse ses çıkarmaz herhalde.
Egzotikleri dışarıda bırakınca geriye 300mm lensler kalıyor. Tıpkı 80-200mm gibi, 300mm odak uzunluğu da hayli popülerdir. Egzotik ağabeyleri kadar pahalı olmamasının yanında sürekli yenilenen tasarımlar sonucunda ikinci el arayanlar için oldukça seçenek sunmasının bunda etkisi vardır. Sabit lens olarak f/2.8 ve f/4 versiyonları; değişken lens olarak ta 70-300mm f/4.5-5.6 gibi seçenekleri vardır. Bu durumda hangi lens işimizi görür? İlk önce yapım kalitesini anlayabilmek için bu lensleri elinize almanız yeterlidir. Sabit odak uzunluklu olanlar en zorlu koşullarla başa çıkabilmek için yapılmış olan sağlam lenslerdir. Tabi ki bu durum fiyata da hemen yansır. Bunun dışında, değişken lens diğerlerine göre oldukça yavaştır. Ayrıca, profesyonel olmayan lenslerin klasik sorunu olan en açık diyafram değerinde düşük optik kalite bu lensin de sorunudur. Bu durumda 300mm’de f/5.6 olan diyaframı aslında f/8 ya da f/11 gibi kullanmak gerekir. Sabit lensleri ise en açık diyafram değerlerinde rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Odak uzunluk arttıkça lens ağırlaştığı için sabit tutmak zorlaşır. Buna ilave olarak, görüş açısı daraldığı için tele lensler titremeye daha fazla duyarlıdır. Sözgelimi, 200 mm odak uzunluklu lens, 50mm odak uzunluklu lense göre aynı miktardaki titremeyi 4 kat daha fazla hisseder. Bu yüzden, özellikle düşük ışık koşullarında tele lensler ile üçayak kullanılması neredeyse bir zorunluluktur. Neyse ki teknoloji fotoğrafçının yardımına yetişti ve son yıllarda geliştirilen titreşim azaltma teknolojisi bu zorunluluğu azalttı.
Son yorumlar