Yaşamım ve hobilerim

Neuss

Bu yazı tarafından 26 Oca 2012 tarihinde Geziler, Yaşam bölümünde yayınlandı. 0 yorum aldı ve 893 defa okundu.

Gün batarken yola çıkıyorum. Güneş sürekli gözümün içinde, bir yandan rahatsızlık bir yandan da keyif veriyor. Demek ki Batıya doğru ilerliyorum. Aslında uzun sürecek bir yolculuğun ilk adımı bu. Ankara – Bolu arasını karayoluyla kendi aracımla geçeceğim. Alışık olduğum virajlar, yokuşlar azaldıkça her zamankinden farklı bir heyecanın başlangıcı olacak: İlk defa göreceğim yerlere gidiyorum.

Neuss küçük bir Alman kenti. Eyalet başkentine çok yakın olmasının avantajını kullanıyor belli ki. Çünkü başkent Düsseldorf’ la aralarındaki mesafe Kızılay – Ümitköy, ya da Taksim – Sarıyer mesafesinden fazla değil. Sanayi başkentine huzurlu bir yerleşim bölgesi olarak hizmet veriyor anladığım kadarıyla.

 

Roma lejyonerleri MÖ 16 yılında Erft Nehri’ nin Ren Nehri’ ne döküldüğü noktada Novaesium kampını kurdular. Kamp civarında oluşan sivil yerleşim bugünkü Neuss şehrini meydana getirmiştir. Büyüyen şehir zamanla yanına kurulmuş olduğu Ren Nehri’nden yararlanmaya başlamış. Yapılan ilk rıhtım, Ren Nehri’nin 13. yüzyıldaki yatağına denk gelir. Nehrin doğuya doğru kaymaya başlamasıyla yeni rıhtımlar ve kanallar eklenerek şehir büyütülmüştür. 1835 yılında Erft kanalının kazılmasıyla Neuss limanı daha da büyümeye ve bugünkü haline kavuşmaya başladı. Erft Kanalı’ nın doğusunda bulunan birkaç rıhtımdan oluşan çatal biçimli yapısıyla Neuss limanı, 20. yüzyılda yapılan planlara dayanıyor. Bugün bu liman 17.5 km uzunlukta sahile ve 75 km uzunluğunda ray ağını kapsayan önemli bir liman haline gelmiştir.

Belediye binası şehrin önemli ve eski binalarındandır. 17. yüzyılda inşa edilen ve zamanla büyütülen bina II. Dünya Savaşı’ nda ağır hasar alıp yıkılmış. Mevcut bina 1954 yılında yapılmış ve zamanla büyütülmüş. Binanın balkonu üzerinde 16. yüzyıldan beri kullanılan şehir arması bulunur. Bu armanın sağ tarafında bulunan kırmızı zemin üzerine gümüş haç şehrin eski armasıdır. Sol tarafta bulunan siyah zemin üzerindeki altın renkli çift başlı kartal ise bir kuşatmayı başarıyla savuşturdukları için İmparator III Friedrich tarafından şehre verilmiş ve mevcut armaya eklenmiştir.

 

Belediye binasının hemen önünden başlayıp tren istasyonuna kadar devam eden cadde kesinlikle Neuss’ un en hareketli bölgesi. Bir kilometre boyunca uzanan caddenin ortasından bir tramvay hattı geçiyor. Güzel kafeler, şirin dükkanlar hep bu caddenin üzerinde bulunuyor. Dolaşmaya başlamak için en ideal yer burası.

 

Belediye binasının önünde, şehrin 2000. kuruluş yıldönümü vesilesiyle yapılan Pazar Çeşmesi bulunuyor. Çeşmenin çanağında şehrin tarihinden bölümler içeren bronz rölyeflerle süslü sekizgen bir yapı bulunuyor. Rölyeflerden biri şehrin Roma’ ya dayanan kökenlerine adanmış. Ardından şehrin Ortaçağ’ daki halinin kuşbakışı görünüşü gelir. Sonraki levha şehrin Burgonya Dükü Charles tarafından kuşatılmasını anıyor. Bu levhanın önünde şehrin kurtarıcısı olan İmparator III Friedrich’ in bir heykeli bulunuyor. Ardından 1580 yılına ait bir Neuss haritası, şehrin 18. yüzyıldaki halinden bir manzara, 1830 yılına ait bir avcı şenliği sahnesi, liman işçileri ve 19. yüzyıl sanayileşmesini anlatan rölyefler bulunuyor. Son levha ise II: Dünya Savaşı’ ndaki yıkımı ve yeniden yapılanmayı anlatıyor.

Quirinus Katedrali şehrin en önemli simgesidir. Roma tarsında yapılan kilise 1230 yılında tamamlandı. Başta iki kulesinin dar ve sivri çatıları vardı fakat 1741 yılında çıkan bir yangından sonra batı kulesine piramit biçimli geçici bir çatı yapıldı. Doğu kulesine ise kutsal Quirinus’ un heykelciğiyle süslenen barok bir kubbe yerleştirildi. Zengin işlemeler içeren batı duvarı kayda değerdir.

 

Katedral meydanında Quirinus çeşmesi bulunur. Çeşmenin orta sütunu her yıl düzenlenen Quirinus kortejini simgeler. Direkli çardağın üzerindeki at şekilleri kutsal Quirinus’ un yalnızca hastaların koruyucusu değil; aynı zamanda atların da koruyucusu olduğunu hatırlatıyor. Çeşmenin yakınında bir yer altı kaynağı olan Quirinuspütz’ ün üzerini kapatan bir taş levha yerleştirilmiştir. Buradan çok popüler olan Quirinus suyu alınıyordu. Neuss efsanelerine göre küçük Neussluları leylekler getirmiyor; Quirinuspütz kaynağından oltayla tutuluyor.

Neuss şehir siluetinin eşsiz parçalarından biri de Marienberg manastırının dar kubbeleridir. 1439 yılında yapılan yapı o günden beri hiç değişmemiştir. Şehrin başka bir eski yapısı da 1427 yılında inşa edilen Sebastianus Kilisesi’ dir.

 

Neuss pek turistik bir şehir olmayabilir ama pek çok turistik şehirden daha fazla tarih barındırdığı kesin. Yolunuz yakınından geçiyorsa mutlaka uğrayın. Yarım günde önemli her köşesini gezebileceğinizi düşündürüyor ama haftalar sonrasında bile karşınıza sizi şaşırtacak bir şey çıkarabiliyor.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir