Bu akvaryum 2001 yılında Ankara’ da hayatına bir malawi tankı olarak başladı. o yıllarda ben İstanbul’ da üniversite okuyordum ve düzenli Ankara ziyaretlerinde tankın bakımını da yapmaya çalışıyordum. Fakat yıllar içinde benim Ankara seyahatlerim azaldıkça tankın bakımı tamamen anneme kaldı. Annem oldukça da başarılı oldu. 8-10 balıklık koloniyi 40-50 balıklık bir güruha getirmeyi başardı.
[nrelate-related]
Ordan buradan yeni yeni yavrular çıkarken bir yandan da tankta bir kovalama sürüp gidiyordu. Sonra benim Ankara’ ya dönüşüm gerçekleşti ve geldiğimde bulduğum bu tantana bana fazla geldi. Zaman zaman geldiğim Ankara’ da tankla ufak tefek ilgilenip önünde vakit geçirmeye vaktim oluyordu ama kısa süreli bu ziyaretler de tankı pek sahiplenmemişim. Ama Ankara’ ya temelli dönüp bakımını üstlenince Malawi tankını bozmaya karar verdim. Zira sessiz sakin bir bitki akvaryumunu bozup gelmiştim Ankara’ ya.
Akvaryumu dağıttıktan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım ki İSAK forumlarında Sayın Oğuz Sağlam’ ın verdiği bir ilan aklıma geldi. Kendisinin evine yaptığım bir ziyarette muhteşem Rainbow tankını kendi gözlerimle görmüştüm. Hayatımda gördüğüm en güzel akvaryumlardan biriydi. İSAK’ ta gördüğüm ilanda ilk defa o akvaryumda tanıdığım güzel balıkları sattığını görmüştüm. İlanı buldum ve Oğuz Hoca’ ya ulaştım. Balıkların yine değerli bir akvarist olan Selim Çakır’ da olduğunu öğrendim. Kısa bir iki görüşmeden sonra bu iki değerli arkadaşımın yardımıyla yeni balıklarıma kavuştum.
Aslında bu tanka tam bir Rainbow tankı demek pek de dürüstçe olmaz. Bitki dostu balıkların bir araya geldiği bir akvaryum olarak tanımlamak daha doğru olur. Bu tankta bitkiler, İstanbul Tankı’ nda olduğu gibi birincil planda değildi ama yine de tankın önemli bir parçasıydı. İstanbul Tankı’ ndan getirdiğim cryptocoryne ve echinodorusları bu akvaryumda da kullandım. Ayrıca Oğuz Hoca’ mdan esinlenerek bir de lotus ekledim. Incisus’ um lotussuz kalmasın istedim.
Zamanla akvaryuma yeni Rainbow türleri ekledim. Rainbowları tanıdıkça bir bitkiseverin en çok mutlu olacağı türlerden biri olduğunu fark ettim. Bitkilere kesinlikle dokunmuyorlar ve kendi aralarında bir dalaşma olmuyor. Bu konuda tetralardan bile daha iyiler. Zaman zaman erkek balıklar birbirlerine titreyerek güç gösterilerinde bulundu fakat hiçbir zaman iş sertliğe varmadı. Bu güç gösterileri sırasında balıkların renkleri inanılmaz yoğunlaşıyor. Diyebilirim ki bu anlarda tüm tatlısu balıkları arasında en güzel renkleri görme şansına erişiyorsunuz. Cichlidlerin metalik renklerine karşın rainbowların sarılarını yeşillerini Ekim Ayı’ nda Bolu ormanlarında; mavilerini yaz aylarında Akdeniz koylarında; kırmızılarını Nemrud Dağı’ nın gün batımlarında zaten görmüşsünüzdür. Dolayısıyla renkleri bana çok daha sıcak geliyor.
Rainbowların fazla bir ihtiyacı yok. Akvaryumu bitkilendirseniz bile yüzecek geniş alanlar bırakmakta fayda var. Hızlı yüzen hareketli balıklar olduğunu unutmayın. Ayrıca su yüzeyinde de mümkün olduğunca açıklık bırakmakta da gerekir. Bunun dışında akvaryum şartlarına pek kafayı takmadan mutlu mutlu yaşamaya devam ettiklerini gözlemledim.
Akvaryum zamanla başka tür balıkların da yuvası oldu. Tanktaki corydorasların ve vatozların sayısı gün geçtikçe artmaya başladı. Epeydir sahip olmak istediğim melek balıklarına da heveslenince artık onlara ayrı bir akvaryum kurmam gerekti.
Rainbow Tankı’ nın sonu, oturduğum evden taşınmamla geldi. Doğrusu bozmakta çok zorlandığım bir akvaryum oldu. Geriye bu fotoğraflar kaldı:
Son yorumlar