Natural History Museum
Londra’ da bulunan ve ve sadece binayı içerden görmek için bile girilmesi gereken bir doğa tarihi müzesi. Yapının haşmetinden kurtulup müzeye yoğunlaşacak hale gelince, müzenin 4 ana renkle bölümlendiğini göreceksiniz: Turuncu, Yeşil, Mavi ve Kırmızı. Kırmızı bölümlerde gezegenimizin oluşumunu, volkanlar ve depremleri gibi doğa olaylarını anlatıyor. Yeşil bölümler dünyanın ekolojisini anlatıyor. Aynı zamanda dünyayı şekillendiren meteorlar da bu...
DevamıMuseum für Naturkunde
Berlin’ in en önemli müzelerinden biri olan doğa tarihi müzesidir. Müzenin geçmişi 1716’ ya dayanıyor ama 1810 yılında müze olarak kurulmuş. Şu an sergilenen koleksiyonun çoğu 19. yüzyıl sonlarına dayanmaktadır. Benim ilgilendiğim dinozor iskeletleri de o dönemde bulunmuş. Binaya girer girmez karşınıza çıkan dinozor heykellerinden gözünüzü ayırabilirseniz, devasa bir mineroloji koleksiyonu, gerçeklerinden farkı olmayan doldurulmuş hayvanlar ve 10 binden...
DevamıMuseum für Kommunikation
Berlin’ de bulunan, adı üzerinde, iletişim müzesidir. Bu müzenin kökleri Dünya’ nın en eski ve güzel posta müzelerinden biri olan ve 1872’ de Berlin’ de açılan bir müzeye dayanıyor. Bu müze 1898 tarihinde şu an bulunduğu binaya, o dönemlerde hizmet veren Postacılık Bakanlığı’ nın yanına taşınmış. Savaş döneminde ağır hasar alan bu Wilhelm dönemi bina, ancak birleşme döneminden sonra gerekli restorasyon hizmetini alabilmiş. Müzenin tekrar hizmete...
DevamıJüdisches Museum
Berlin’ de Kreuzberg bölgesinde bulunan ve Almanya’ nın geçmişiyle yüzleştiği önemli mekanlardan biri. Öncelikle binanın mimarisi çok farklı ve özel; bahsetmeden geçmemek gerekir. Mimar Daniel Libeskind’ in tasarladığı binanın taban oturumu Davud Yıldızı’ nın açılmış hali olarak tasarlanmış. Tabanındaki çizgilerin birbiriyle yaptığı rahatsız edici açılar diğer duvarlarda da devam etmiş. Öyle ki, insan bu binanın içinde kendini huzurlu ve rahat...
DevamıDeutsches Historisches Museum
Berlin’de bulunan ve Alman Tarihini anlatan müze. Koleksiyonun içeriği belki de kaçınılmaz olarak askeri konulara giriyor. İlk çağlardan başlayarak tarihi etkileyen önemli olaylar, bu olaylarda kullanılmış olan eşyalarla birlikte görsel bir tarih olarak sunuluyor. Anlatılan dönem ilerledikçe koleksiyonun değeri de artıyor. Fransız Devrimi, Prusya dönemi ve 1. Dünya Savaşı dönemi özellikle başarılı. Müze ve içeriği devasa olduğundan girişte ne kadar vakit...
DevamıDeutsche Technikmuseum
Berlin’ de bulunan ve Almanya’ nın teknik alandaki öncülüğünü sergileyen müze. Müze 6 ana bölümden oluşuyor ve her bir konuya ayrı bir bina ya da bölüm ayrılmış. Elektronik, radyo, televizyon, çeşikli ulaşım aletleri, kimyasal gelişim, bira üretimi gibi konularda sergiler mevcut. (Bkz: Deutsche Technikmuseum @...
DevamıNatural History Museum
Bu müzenin geçmişi, İngiliz Hükümeti tarafından 18 yüzyıl başlarında Sir Hans Sloane’ dan satın alınan koleksiyona dayanır. O dönemde koleksiyon, British Museum’ a ait olan binaya yerleştirilmiş. Bu koleksiyon müze personelinin umursamazlığı ve bilgisizliği nedeniyle yıllar içinde yok olmuş, fakat yine de doğa tarihi konusundaki bir bölüme ilham vermeye yaramıştır. British Museum’ a bağlı olarak gelişen “Natural History” (doğa tarihi) bölümü...
DevamıLondra Müzeleri
Bulunduğum şehirlerde müzelere yeterli süreyi ayırmaya çalışsamda Londra bu bakımdan ayırdığınız sürenin asla yetmeyeceği şehirlerden. Tıpkı Berlin’ deki gibi önemli müzelerin toplandığı bir merkez varsa da yine tıpkı Berlin’deki gibi şehrin hemen her bölgesinde gezebileceğiniz irili ufaklı müzeler bulmak da mümkün. Buradaki müzelerin Berlin’dekilerden farkı ise en önemliler de dahil olmak üzere pek çoğunun ücretsiz olması. Bir müziksever olarak...
DevamıMuseum für Naturkunde
Küçüklüğümde müzelerin ikiye ayrıldığını sanırdım: Eski medeniyetlerden kalma eserlerin sergilendikleri ve dinozor iskeletlerinin sergilendikleri. Bu iki konu olmadan başka türlü bir bina müze olamazdı! İlkini anlamak kolay, Ankara’ daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ ne ilkokulda bir gezi yapıldığını hatırlıyorum. Ama “dinozor iskeleti sergilenen müze” imajı nereden kaldı bilmiyorum. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında dinozor görmeden geçirdikten...
DevamıDeutsches Technikmuseum
Berlin’ e, Ocak 2011’ de, ikinci ve daha uzun süreli bir gezi yapma şansım doğduğunda bu geziyi müzelere ayırmaya karar vermiştim. Gezeceğim müzeleri seçmek için listeye bakarken, Deutsche Technikmuseum’ un adı hemen ilgimi çektiği için (İstanbuuul Teeeknik lay la la laaay laay laaaaay) ilk gün programına aldım ve gerçekten de beğenme öngörümde yanılmadığımı gördüm. Tarihsel süreçte Almanların etkin bir güç olmalarının ana sebeplerinden biri her...
DevamıDeutsches Historisches Museum
Genelde yaptığım gibi öncelikle binadan bahsedeyim. Bu bina, Berlin’ in en önemli barok binalarından biridir ve Prusya döneminde cephanelik, yani Zeughaus imiş. Binanın iç avlusundaki duvarlarda ölmekte olan savaşçıların acılı yüz ifadeleri işlenmiş. Buradaki tasarımlar, bizdeki şehitlik gibi, bir kahramanlık hikayesi değil; sadece ölüm gerçeğinin canlı ve gerçekci bir ifadesi olarak yapılmış. 1848’ de gerçekleşen bir başkaldırıda, Berlinliler cephane...
DevamıJüdisches Museum
Almanların müzeler konusunda çok başarılı olduğunu biliyordum ama yine de Jüdisches Museum beni çok etkiledi. Öncelikle binanın mimarisi çok farklı ve özel; bahsetmeden geçmemek gerekir. Mimar Daniel Libeskind’ in tasarladığı binanın taban oturumu Davud Yıldızı’ nın açılmış hali olarak tasarlanmış. Tabanındaki çizgilerin birbiriyle yaptığı rahatsız edici açılar diğer duvarlarda da devam etmiş. Öyle ki, insan bu binanın içinde kendini huzurlu ve...
DevamıMuseum fur Kommunikation
Berlin‘ deki diğer meşhur ve heybetli müzeler arasında beni en çok şaşırtan müzelerden biri burası oldu. Müze kartınız olmasa bile giriş ücreti çok düşük olduğundan kaçırmamanızı tavsiye ederim. Bu müzenin kökleri Dünya’ nın en eski ve güzel posta müzelerinden biri olan ve 1872’ de Berlin’ de açılan bir müzeye dayanıyor. Bu müze 1898 tarihinde şu an bulunduğu binaya, o dönemlerde hizmet veren Postacılık Bakanlığı’ nın yanına...
DevamıBerlin – 2011
Berlin’ e ikinci defa konuk oluyorum ve az da olsa tanıdık bir şehre geldiğimi hissedebiliyorum. Hedefim daha önce hiç gezmediğim veya hızlı geçtiğim yerleri görebilmek. Geçen geldiğimde mevsim sonbahardı; bu sefer ise kışın tam ortasında varıyorum bu güzel şehire. Üstelik de yüzyılın en soğuk kışı denilen kış. Neyseki hava korktuğum kadar kötü değil ama yine de sıkı bir yağmur karşıladı beni. Şehre gelmenin şaşkınlığı ve Tegel Havaalanına...
DevamıBerlin
Berlin benim için bir hayaldi. Paris ya da Floransa pek çok Avrupalının daha fazla ilgisini çekebilir ama benim için Berlin öncelikliydi. Güneşli bir günün akşamında Düsseldorf’ dan trene binerken hayale doğru gidiyordum. Öncelikle biraz yoldan bahsedeyim. Avrupa pek çok teknolojik konuda bizden önce ama iş tren yolculuğu kalitesine gelince arada fazla fark olmadığını düşünüyorum. IC trenleri bizdeki süper ekspreslere karşılık geliyor ve arada fazla fark yok....
Devamı
Son yorumlar